Kandıra ilçesinde bulunan deniz ve ormanın iç içe
geçtiği dikili kasabasında birkaç gün dinlenme fırsatı buldum. Karasu ile
Kefken arasında kalan özel bir konumu var. Araf ta bir yer desek yeridir. Bir
yanı Sakarya diğer yanı Kocaeli.. .
Bölgenin bitki örtüsü Sahil Çamı,
meşe, gürgen, defne ve makiliklerden oluşuyor. Geniş sazlıklarıyla menderesler
yaparak akan, büyük küçük binlerce kuşa
ev sahipliği yapan, dereler mevcut..
Geçmişte Romalıların, Bizanslıların ve en son
Cenevizlilerin hakimiyetinde kalan bölge son olarak Osmanlı egemenliğinde kalmış.
Kıyıdaki kayalıklarda nizami kesilmiş sanki gemiye yüklenmek üzere bekleyen yüzlerce dikdörtgen şeklinde kaya var. Tarihte bu kayalıklardan kesilen büyük kayaların kesilerek Cami , Kilise ve özel yapı işlerinde kullanılmak üzere İstanbul ve diğer şehirlere götürüldüğü rivayet ediliyor.
Doğal bir limanı olan kasabada limana yanaşan irili
ufaklı balıkçı teknelerinden Eylül , Ekim aylarında Palamut, çinekop,mezgit vb.
türdeki taze balıkları alabilmek mümkün oluyor. Temel ihtiyaçların
karşılanabileceği bir marketi, balıkçı ve yazlıkçıkların buluştuğu bir
kahvehanesi mevcuttur.
Koyu mavi denize kavuşan yemyeşil ormanlardan gelen
çam kokuları ikindi çayına ayrı bir keyif katıyor.Akşam üstleri kumsalda yaptığım dinlercelerde gırgırla
avlanan balıkçı tekneleri görmek beni ürkütse de, kıyıya avlanmaya gelen
sevimli Afalina sürüleri ile hoşça vakit geçirdik…Yavrularına avlanmayı
öğrettiğini düşündüğüm sürü, kocaman balıkları
ekip çalışması ile kıyıya sürüp avlıyorlardı.
Ormanlık alana yaptığım gezilerde Çakal, Yaban tavşanı
ve Yaban Domuzu izlerini sürerken karşıma çıkan bir çakalı ışık azlığından
dolayı fotoğraflayamadım ama saklandığı çalının arkasından uzun süre bakıştık
:( Asıl tanışmak istediğim karacalardan ise bir iz bir işaret
bulamadım..Köylülerle yaptığım görüşmelerde bölgede Çakal, domuz, tilki,
tavşan,Gelincik, sansar vb.türlerle karşılaştıklarını , nadir karaca
gördüklerini belirttiler. Artan çakal
sayısınında Karaca popülasyonunun çoğalmasını engellediği yönünde bir kanaat
oluşmuş..Bölgede ticari amaçlı yapılan orman kesimlerindeki yanlışlar da dikkat
çekici. Bölgenin hakim bitki örtüsü olan ağaçlar yerine Sahil Çamı ekimi yapılıyor. Ticari değeri olan Orman alanlarında seyreltme yöntemi kullanmak yerine ağaçların
hepsi kesilip , baştan fidan dikilmesi ve ormanlaşmasının beklenmesi (En az 10 Yıl) bölge ekosisteminin devamlılığı ve
zenginliği açısında risk oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder