11 Şubat 2014 Salı

Bir balıkçı Kasabası.. Dikili


                        Kandıra ilçesinde bulunan deniz ve ormanın iç içe geçtiği dikili kasabasında birkaç gün dinlenme fırsatı buldum. Karasu ile Kefken arasında kalan özel bir konumu var. Araf ta bir yer desek yeridir. Bir yanı Sakarya diğer yanı Kocaeli.. .  Bölgenin bitki örtüsü  Sahil Çamı, meşe, gürgen, defne ve makiliklerden oluşuyor. Geniş sazlıklarıyla menderesler yaparak akan,  büyük küçük binlerce kuşa ev sahipliği yapan, dereler mevcut..

Geçmişte Romalıların, Bizanslıların ve en son Cenevizlilerin hakimiyetinde kalan bölge son olarak Osmanlı  egemenliğinde kalmış.  Kıyıdaki kayalıklarda nizami kesilmiş sanki  gemiye yüklenmek üzere bekleyen yüzlerce dikdörtgen şeklinde kaya var.  Tarihte bu kayalıklardan kesilen büyük kayaların kesilerek Cami , Kilise ve özel yapı işlerinde kullanılmak üzere  İstanbul ve diğer şehirlere götürüldüğü rivayet ediliyor.

Doğal bir limanı olan kasabada limana yanaşan irili ufaklı balıkçı teknelerinden Eylül , Ekim aylarında Palamut, çinekop,mezgit vb. türdeki taze balıkları alabilmek mümkün oluyor. Temel ihtiyaçların karşılanabileceği bir marketi, balıkçı ve yazlıkçıkların buluştuğu bir kahvehanesi mevcuttur.


Koyu mavi denize kavuşan yemyeşil ormanlardan gelen çam kokuları ikindi çayına ayrı bir keyif katıyor.Akşam üstleri kumsalda yaptığım dinlercelerde gırgırla avlanan balıkçı tekneleri görmek beni ürkütse de, kıyıya avlanmaya gelen sevimli Afalina sürüleri ile hoşça vakit geçirdik…Yavrularına avlanmayı öğrettiğini düşündüğüm sürü, kocaman balıkları  ekip çalışması ile kıyıya sürüp avlıyorlardı.

Ormanlık alana yaptığım gezilerde Çakal, Yaban tavşanı ve Yaban Domuzu izlerini sürerken karşıma çıkan bir çakalı ışık azlığından dolayı fotoğraflayamadım ama saklandığı çalının arkasından uzun süre bakıştık :( Asıl tanışmak istediğim karacalardan ise bir iz bir işaret bulamadım..Köylülerle yaptığım görüşmelerde bölgede Çakal, domuz, tilki, tavşan,Gelincik, sansar vb.türlerle karşılaştıklarını , nadir karaca gördüklerini belirttiler. Artan  çakal sayısınında Karaca popülasyonunun çoğalmasını engellediği yönünde bir kanaat oluşmuş..Bölgede ticari amaçlı yapılan orman kesimlerindeki yanlışlar da dikkat çekici. Bölgenin hakim bitki örtüsü olan ağaçlar yerine Sahil Çamı ekimi yapılıyor. Ticari değeri olan Orman alanlarında  seyreltme yöntemi kullanmak yerine ağaçların hepsi kesilip , baştan  fidan dikilmesi ve ormanlaşmasının beklenmesi (En az 10 Yıl) bölge ekosisteminin devamlılığı ve zenginliği açısında risk oluşturuyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder